ZİKİR KALPTEN OLMALI
Cüneyt-i Bağdadî Hazretleri, Fırat nehrinin kenarında dolaşıp duran bir adam görüp ne aradığını sordu. Adam: — Nehrin karşısına geçeceğim ama nasıl geçeceğimi bilemiyorum. Bir kayık gelir diye bekliyorum, dedi. Cüneyt-i Bağdadî: — Ben seni karşıya geçireyim istersen, deyince, adam yanında kayığı olmadığını hatırlatarak nasıl geçireceğini sordu. Hazreti Şeyh: — Ben seni zikirle geçireceğim. Yalnız sen […]
ZEKÂNI BOŞ YERE KULLANIYORSUN
Halife Harun Reşit’e bir adam gelmiş ve bazı marifetler göstereceğini bildirmiş. Halife müsaade edince adam bir tahtaya bir iğne batırmış. Uzaktan bir iğneyi de atarak o iğnenin deliğine sokmuş. Bir iğne daha atarak, ikinci iğnenin deliğinden sokmuş. Bu marifetlerini gören Halife: — Bu adama yirmi altın verin ve yirmi de sopa vurun, diye emir vermiş. […]
TERZİNİN TÖVBESİ
Bir terzi, Allah dostlarından birine sorar: – Peygamberimizin, “Allahü teâlâ, günahkâr kulunun tövbesini, canı boğazına gelmeden kabul eder” hadis-i şerifi hakkında ne buyurursunuz? Cevap vermeden o kimseye sorar mübarek zat. — Mesleğin nedir? — Terziyim, elbise dikerim. — Terzilikte en kolay şey nedir? — Makası tutup, kumaş kesmektir. — Kaç senedir, bu işi yaparsın? — […]
PEYGAMBER BARIŞTIRDI
İstanbul’da, Medresetü’l Kuzat (Hukuk Fakültesi)’ta okuyan bir talebe, her zaman imtihanı birincilikle vermek için Allah’a dua ederdi. Çünkü o zamanlar Osmanlı idaresinde Medine-i Münevvere’ye medreseyi birincilikle bitiren kadıları tayin ederlerdi. Allah duasını kabul etmiş olacak ki, medreseyi birincilikle bitirip Medine Kadısı tayin edildi. Kadı İstanbul’dan yola çıkıp vazife mahallîne doğru hareket etti. Hareketinden önce: — […]
PERDE ARKASI
Allah (C.C.) Musa Aleyhisselâm’a: — Ya Musa sana acaibattan bir sır bildireyim mi? buyurdu. Musa Kelimullah: — Göster ya Rabbi! Diye iltica etti. Allah tarafından: — Ya Musa! Git filân yerdeki çeşmenin başına, kimse görmeyecek şekilde bir yere gizlen ve bekle! Emri geldi. Musa Aleyhisselâm gitti, tarif edilen çeşmeyi buldu ve beklemeye başladı. Biraz sonra […]
KADERDEN KADERE
Hazreti Ömer Şam’a orduyu teftişe gidiyordu. Şehre yaklaştığında veba hastalığı olduğunu duyup geri döndü. Hazreti Ömer’i şehrin dışında karşılayan Şam’daki ordunun kumandanı, Ebu Ubeyde ibn-i Cerrah, Halifenin önüne geçip: — Allah’ın takdirinden kaçıyorsun ya Ömer! Dedi. Hazreti Ömer: — Evet! Allah’ın takdirinden yine O’nun takdirine sığınıyorum, dedi ve Şam’a gitmekten vazgeçip Medine’ye geri döndü.
KADER
KADER Yahudi’nin biri Ali Kerremellahü Veche’ye: — Ya Ali! Mademki kaderde ne varsa o olur diyorsun. Kendini şu uçurumdan aşağı atsana! Dedi. Hazreti Ali: — Niçin atacağım kendimi? Diye sorunca Yahudi: — Kayadan düşüp öleceksin, nasıl olsa başına gelecek, ölmeyeceksen zaten ölmeyeceksin demektir. Kaderde ne varsa o olur, dedi. Hazreti Ali ona şu cevabı verdi: […]
CENAB-I ALLAH’TAN ÜÇ DİLEK
Mevlâna Fenarî Hazretleri bir gün medresede talebe okuturken şöyle demişti: — Allah’a hamd ü senalar olsun ki, bu zamana kadar ne istedimse hiç birini reddetmedi. Yalnız üç dileğim var, inşallah onlar da kabul olunur. Bunlardan birincisi; evimde benden evvel kimsenin vefat etmemesi, ikincisi; hastalığım uzun sürüp ölümümün zor olmaması, üçüncüsü ise; imanla göçüp ahirette saadeti […]
İMAM-I AZAM’DAN NASİHAT
İmam-ı Azam Hazretleri ilim meclisinde olduğu gibi insanları idarede de bir numune idi. Yıllarca insanlarla içli, dışlı olması ona çok şeyler öğretmiş ve insanların nasıl idare edileceği hususunda bir bilgin durumuna getirmişti. Talebelerinden Yusuf b. Halid Semtî’ye icazet verdikten sonra Basra’ya gönderirken söyledikleri her insanın bilip – tatbik etmesi lâzım gelen hususlardır. İmam-ı A’zam’ın vasiyeti […]
TEVEKKÜL BÖYLEMİ OLUR?
Büyük velilerden Şakik Belhi (VIII. yyıl) bir kıtlık senesinde, herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda, zengin bir adamın kölesinin şakır şakır oynadığına şahit oldu. Yanına yaklaştı ve sordu: – Herkes kıtlıkla, açlıkla karşı karşıya olmaktan inler dururken sen neye güvenerek böyle oynayabiliyorsun? Köle cevap verdi: – Herkesten bana ne? Benim için bir tehlike söz konusu […]