Kişisel Web Sitesi

YENİ KAPININ HİKÂYESİ

IV. Murat tarafından, şarap, afyon ve fal bakmak yasaklanmış. İstanbul’da bütün meyhaneler ve keş haneler gizli faaliyet gösteriyormuş. 4.Murat bir gece, kıyafet değiştirerek, İstanbul a inmiş,karşıya geçmeye karar verip bir sandal kiralamış. Sandalcı müşterisinin sultan olduğunu bilmiyormuş. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çekmiş. İpin ucunda bir testi! Sultan, “Ne var o testinin içinde?” […]

HAK, HUKUK

Ormanda kötü bir dönem yaşanıyormuş. Büyüklere, güçlülere yem olan güçsüz hayvanlar iyi saklanıyor, kendilerini iyi koruyorlarmış. Bu durum karşısında aslan, ayı ve tilki güçlerini birleştirmeye karar vermiş. Üçlü ittifak yapınca da bir başkan seçmek gerekmiş ve aslan oy birliğiyle başkan, ayı ile tilki de eşit başkan yardımcıları olmuş. Bu idari meseleleri hallettikten sonra avlanmaya çıkmışlar […]

SEVGİ ÜZERİNE

Yaşlı adam sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken bir bisikletlinin çarpması ile yere yuvarlanmış ve hafif şekilde yaralanmış. Sokaktan geçenler hemen en yakın hastaneye ulaştırmışlar. Hemşireler ilk muayene sonrası röntgen çekerek herhangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini söylemişler. Yaşlı adam huzursuzlaşmış, “Acelem var, röntgen istemem” demiş. Hemşireler merakla acelenin sebebini sormuşlar. Adam “Karım […]

STANFORD ÜNİVERSİTESİ

Kaba saba, yıpranmış elbiseler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektörün bürosundan içeri girer girmez sekreter kadın masasından fırlayarak önlerini kesti…Öyle ya bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi müstesna bir üniversite’de ne işleri olabilirdi? Yaşlı adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkânsızdı, rektörün onlara ayıracak bir saniyesi bile […]

ALEXANDER FLEMING VE PENİSİLİNİN KEŞFİ

St. Mary Hastanesi’nde danışman olarak çalışan ve Alexander Fleming’in hayatta kalan tek meslektaşı, ünlü bilim adamının penisilini 1928 yılında bir rastlantı sonucu bulduğunu anlatmıştı. Fleming bir deney üzerinde çalışırken, muhtemelen laboratuarın karşısındaki bardan uçup gelen bir küf mikroskoptaki lamın üzerine konmuştu. O sırada Fleming, lam üzerinde zararlı bir bakteri türü olan stafilokokları inceliyordu. Dikkatsiz bir […]

ARKADAŞLIK ÜZERİNE…

ARKADAŞLIK ÜZERİNE… Savaşın en kanlı günlerinden biri, Asker en iyi arkadaşının az ileride vurularak kanlar içerisinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin dışında tutamayacağı, ateş yağmuru altındaydılar, asker teğmene koştu ve: “ Komutanım fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?” Delirdin mi? Der gibi baktı teğmen… “ Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş….Büyük […]

AVRUPA BİZİ NEDEN SEVMEZ HOCAM?

AVRUPA BİZİ NEDEN SEVMEZ HOCAM? “İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyesi Alman asilli Prof. Naumark ile bir kısım talebesi Boğaz içinde geziye çıkarlar. Talebelerden biri Prof. Naumark’a şu soruyu sorar: – Avrupa bizi neden sevmez hocam? Prof. Naumark şu cevabı verir: – Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı Türkler’i sevmez ve sevmesi de mümkün değildir, Asırlardır […]

BOKS ŞAMPİYONUNUN CEVABI

BOKS ŞAMPİYONUNUN CEVABI 11 Eylül olaylarından sonra dünya ticaret merkezini ziyareti esnasında, Amerika’nın ünlü haber Televizyonu CNN’nin Hıristiyan muhabiri Mc. Oneil, Eski dünya boks şampiyonu Muhammed Ali Clay’e sorar: – Sn. Muhammed Ali, bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak neler hissediyorsunuz? Muhammed Ali cevap verir: – Siz, Hitler ile […]

ÖFKELİ ÇOÇUK VE ÇİVİ

ÖFKELİ ÇOÇUK VE ÇİVİ BİR ZAMANLAR çok öfkeli ve hırçın bir çocuk vardı. Çocuk, sonradan üzülse de, kolayca öfkelenip hırçın davranışlar göstermekten kendini alamıyordu. Bir gün, yaptığı bir hırçınlığın ardından öfkesi yatışıp üzüntü hissetmeye başladığı bir vakit, babası bir torba çivi verdi çocuğa. Ve, ne zaman sinirlenip hırçınlık yapar ise, bu çivilerden birini arka bahçedeki […]

SALİHA SULTAN VE KIRILAN TESTİ

On sekizinci asrın başlarında İstanbul’dayız. Avcı Mehmet diye bilinen Sultan Dördüncü Mehmet’in annesi Turhan Sultan, İstanbul’da bir gezintiye çıkar. Bir ara bugünkü Unkapanı Köprüsü’nün Galata’ya varan ucundaki Azap Kapı’ya da uğrar. Oradan Galata tarafına geçmek isterken Sokullu Mehmet Paşa Camii’nin bulunduğu yerde bir kızcağızın oturmuş, gözyaşı döktüğünü görür. Yaklaşır, bakar ki, çocuğun önünde kırılmış bir […]