Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gotmls domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the wp-pagenavi domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Niyazi KAPTAN | Kişisel Web Sitesi | Page 80

Kişisel Web Sitesi

BÖCEĞİN RIZKI

Süleyman (a.s.) bir gün, deniz kenarında oturmuştu. Ağzında yeşil yaprak olan bir karıncanın, geldiğini gördü. Deniz kenarına ulaştı. Sudan bir kurbağa çıktı. O yaprağı karıncadan alıp, denize döndü. Karınca geri dönünce, sordu, – Bunun hikmeti nedir. Karınca cevap verdi: – Bu denizin ortasında, Allah (c.c.) hazretleri bir taş ve o taşın içersinde bir böcek yaratmıştır. […]

FATİH VE ADALET

İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet bütün mahkûmları serbest bırakmıştı. Fakat bu mahkûmların içinden iki papaz, zindandan çıkmak istemediklerini söyleyerek dışarı çıkmadılar. Papazlar, Bizans İmparatorunun halka yaptığı zulüm ve işkence karşısında, ona adalet tavsiye ettikleri için hapse atılmışlardı. Onlar da bir daha hapisten çıkmamaya yemin etmişlerdi. Durum, Fatih’e bildirildi. O, asker göndererek papazları huzuruna davet […]

KISMETİNİ BEKLEMEK

Fakirullah Hazretleri,öğrencilerinden birinin eline bir testi verip kuşluk vakti çeşmeye gönderir. Ne var ki öğrenci çeşmenin başına varınca oradaki çocuklarla oyuna dalar, ta ikindiye kadar oyun sürer. Nihayet gün batarken aceleyle testiyi doldurup döner. Bunca vakittir orada oyuna dalan öğrenciyi bu defa arkadaşları aralarına alıp hırpalamak isterler. Ancak Fakîrullah Hazretleri müdahale ederek der ki: – […]

ZALİME KARŞILIK VER Kİ, AZABA UĞRAMASIN

Erzurum’un büyük velisi, İbrahim Hakkı (k.s.) hazretlerini çocukken, İsmail Fakîrullah (k.s.) hazretlerine teslim ederler. İyi bir terbiye alması için çocukluğunun önemli bir devresini, Fakîrullah hazretlerinin yanında geçiren İbrahim Hakkı hazretleri, bir gün eline aldığı bir testiyle çeşmeye gider, doldururken oraya gelen bir atlı: – Çekil bakayım önümden be çocuk! Diye İbrahim Hakkı hazretlerini azarlayarak, atını […]

EVLENECEK KIZINA ANASININ NASİHATI

İslâm öncesi dönemde yaşayan akıllı bir kadın, kızını zamanın krallarından biri ile evlendirirken hâlâ değerini koruyan şu unutulmaz nasihatleri yapmıştı: ‘Kızım, eğer bir kızın ana-babasının servetinden dolayı kocasına ihtiyacı olmasaydı, senin herkesten ziyade ihtiyaçsız olman lazım gelirdi. Fakat öyle değil; erkekler bizim için yaratıldığı gibi, biz de onlar için yaratılmışızdır. Kızım sen, ana-babanın evinden, büyüyüp, […]

ETME BULMA DÜNYASI

Bir adam; karısı, oğlu ve yaşlı babası ile beraber yaşamaktadır. Kadın kayınpederini istememekte, huysuzluk etmekte ve evin huzurunu bozmaktadır. Bir gün kocasına: – Bey, bey; Bezdim, bir gün göremedim. Gençliğim gidiyor. Ya ayrılalım ya da al babanı da, nereye götürürsen götür, beraber kalalım. Yoksa ben gidiyorum. Adamcağız şaşkın, biraz da sitemli bir vaziyette: -Ne diyorsun […]

ELİNİ DEĞİL, AYAĞINI UZATMIŞ

İbrahim Paşa, Şam’da bulunduğu bir gün, Emeviyye Camii’ne gider. O sırada, içerde Şam’ın büyük âlimi Şeyh Saîd el-Halebî (rh.), cemaate ders anlatmaktadır. İbrahim Paşa gelip, Şeyh Sait’in yanına oturur. Ayaklarını uzatmış olan Şeyh, Paşa gelmesine rağmen hiç aldırış etmez. Bu vaziyet İbrahim Paşa’yı çok kızdırır ve hemen camiden ayrılır. Paşa köşküne geldiğinde, dalkavuklar etrafını çevirerek, […]

MAHSUR KALAN ÜÇ ARKADAŞIN DUALARI

Geçmiş milletlerde gurbete çalışmaya giden üç arkadaş, bir ara yoğun bir yağmura tutulunca, yol kenarındaki bir mağaraya sığınırlar. Ne var ki, karşı dağdan düşen yıldırım sebebiyle kopup yuvarlanan bir taş gelir, içinde bulundukları mağaranın kapısını tıkar. İçeride bulunan üç arkadaş, korkup düşünmeye başlarlar. Kapanmış olan mağaradan nasıl çıkacaklardır? Biri der ki: Bu belâdan kurtulmamızın bir […]

İNANÇ-GÜVEN-ÜMİT

Köy sakinleri yağmur duasına çıkmışlardı. Bütün köy ahalisi toplandı. İçlerinden birinde Şemsiye vardı. Bu inançtır. Babalar bebeklerini havaya atıp tutarlar, çocuklar gülmekten bayılır. Yere düşeceklerini akıllarına bile getirmezler. Çünkü Babaları onu tutacaktır. Bu güvendir. Yatağımıza Girerken, yarın uyanıp yaşamaya devam edeceğimize dair garantimiz yoktur. Ama yine de Ertesi güne dair planlar yaparız. Bu ümittir. Ve […]

FATMA

2’nci Dünya Savaşı yılları… Gamalı haç, veba gibi sarıyor Avrupa’yı… Rus topraklarına dalıyor. Bugünkü Ukrayna’ya geliyor Alman tankları… Ve yakaladıkları 300 genç kızı, çırılçıplak soyarak, tıkıyorlar vagonlara… Nereye? Polonya’ya… Ölüm kamplarına. Kızlardan biri, Pavlina… 15 yaşında. Babacığını 4 yaşında kaybetmiş. Çünkü Bolşevikler, ailesini Urallardan sürerken, yolda can vermiş… Kalp hastası anacığıyla yaşam mücadelesi verirken, koparıp […]