İBRAHİM ETHEM’İN KERAMETİ
İbrahim Ethem’den rivayet edilmiştir; Bir yerde deniz kıyısında oturmuş, o can sultanı, hırkasını dikmeğe koyulmuştu. Ansızın oraya bir emir geldi. O emir, şeyhin kullarındandı. Şeyhi tanıyıp hemen secde etti. Şeyhin hırka dikmekte olduğunu görüp şaşırdı. Şekli de değişmişti, huyu da! Emir, kendi kendisine; “ Öyle bir ulu sultanlığı terk etti de şu yoksulluğu tercih etti. […]
KURU AKIL NEYE YARAR
Bir bedevi, devesine iki dolu çuval yüklemiş gidiyordu, birisi onu durdurup lafa tuttu. Vatanından sorup konuşturdu ve hakkında bir sürü bilgi sahibi oldu. Sonra dedi ki: “ O iki çuvalda neyle dolu? Doğru söyle!” Bedevi “ bir tanesinde buğday var. Öbüründe kum, yiyecek bir şey değil.” Dedi. Adam “ Neden bu kumu doldurdun” diye sordu. […]
HEPSİ İHTİYARLIKTAN
İhtiyarın biri, bir doktora “ Dimağım yorgun, aklım yerinde değil.” Dedi. Doktor dedi ki “ O akıl zayıflığı ihtiyarlıktandır.” İhtiyar “ Gözüm de kararıyor.” Dedi. Doktor “ Koca ihtiyar, ihtiyarlıktan.” Dedi. Adam “ Arkam dehşetli ağrıyor.” Deyince, doktor dedi ki: “A zayıf ihtiyar, ihtiyarlıktan!” Adam “ Ne yiyorsam hazmedemiyorum.” Dedi. Doktor “ Mide zayıflığı da […]
İBLİSTEN DOST OLUR MU?
Rivayet ederler: Muaviye köşkünde bir bucakta uyumuştu. Köşkün kapısı içerden kilitliydi çünkü Muaviye halkın gelip gitmesinden yorulmuştu. Ansızın birisi onu uyandırdı. Muaviye gözünü açınca adam gözden sır oldu. Kendi kendisine “ Köşke kimse giremez. Bu küstahlıkta, bu cürette bulunan kim acaba?” Dedi. Etrafı dolaştı, gizlenen adamdan bir iz bulmak için her tarafı araştırdı. Kapı ardında […]
ADAM İLE AYININ DOSTLUĞU
Bir ejderha bir ayıyı yakalamıştı. Yiğidin biri giderken ayının bağırmasını duydu. Ayı, ejderhadan feryat edince o er ayıyı onun pençesinden kurtardı. Hile ile babayiğitlik birleşti, er de ejderhayı bu kuvvetle alt edip öldürdü. Ejderhanın gücü vardır ama hilesi yoktur. Ayı ejderhadan kurtulup o babayiğit erden o keremi görünce, Eshab- Kehf’in köpeği gibi onun peşine takıldı. […]
AĞIZA KAÇAN YILAN
Akılı birisi, atına binmiş geliyordu. Uyumakta olan birisinin ağzına da bir yılan kaçmak üzereydi. Atlı onu görüp adamcağızı kurtarmak yılanı ürkütüp kaçırmak için koşmaya başladı fakat fırsat bulamadı. Aklı kendisine yardım ettiğinden pek akıllı kişi olduğundan o uyumakta olan adama şiddetlice birkaç topuz vurdu. O şiddetlice vurulan topuzun acısı, adamı bir ağaç altına kadar kaçırdı. […]
LOKMAN’IN TEVAZUSU
Tertemiz bir kul olan lokman, gece gündüz kullukta çevik ve gayretli değil miydi? Efendisi, onu ileri tutar, oğullarından üstün görürdü çünkü lokman, kul oğluydu ama efendiydi, heva ve hevesten hürdü. Lokman’ın efendisi, kendisine yemek getirdiler mi, Lokman’a adam gönderip çağırtır, Önce o yemeğe Lokman el sürer, efendisi de ondan sonra yerdi. Bu suretle onun artığını […]
ZÜNNUN’NUN DOSTLUK SINAVI
Onlar, ahvali anlamak üzere Zünnun’un yanına yaklaşınca, Zünnun onlara bağırdı: “ Hey, kimlersiniz? Sakının!” Onlar, edepli, edepli “ Biz dostlardanız. Buraya canla başla hal hatır sormak için geldik. Nasılsın ey hünerli, marifetli akıl denizi? Akıllı olduğun halde niye kendini deli gösteriyorsun, bu ne bühtan? Güneşe külhanın dumanı erişir mi? Anka, kargaya zebun olur mu? Bizden […]
PADİŞAHIN İKİ KÖLEYİ SINAMASI
Bir padişah ucuza iki köle satın aldı. Onlardan birisiyle bir iki söz konuştu. Köleyi anlayışlı, zeki ve tatlı sözlü buldu. Zaten şeker gibi dudaktan ancak şeker şerbeti zuhur eder. Âdemoğlu, dilinin altında gizlidir. Padişah o köleciği zeki görünce öbürüne “beri gel” Diye emretti. Buradaki sevgiye ve acımaya delalet eden “ceğiz” eki küçültme, horlama için değildir. […]
HELVA SATAN ÇOCUK
Bir şeyh vardı. Cömertlikle anılmıştı o yüzden de daima borçluydu. Büyüklerden on binlerce lira borç almış, âlemde ki yoksullara harç etmişti. Borçlu birde tekke kurmuş, canını da, malını da tekkesini de Allah uğruna feda etmişti. Allah, Halil’e nasıl kumu un etmişse onun da borcunu her taraftan öderdi. Sen kafir gibi yalnız kalıba bakma! Çünkü Allah […]