Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gotmls domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the wp-pagenavi domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
BEHLÜL DANE | Niyazi KAPTAN

Kişisel Web Sitesi

BEHLÜL DANE

NE İSABET!

Harun Reşid, bir av sırasında hedefini ıskalayınca, yanında bulunan Behlül Dana Hazretleri: — İsabet oldu efendim, demiş. Büyük isabet oldu. Ve Halifenin şaşkın bakışları arasında devam etmiş: — Yani kuşun hayatı açısından isabet oldu  

MÜJDE

Harun Reşid in vezirlerinden biri, Behlül Dânâ ya latife yollu takılarak: —Müjde sana ey Behlül, Sultanımız seni, domuzlarla maymunlara çoban tayin etti” dediğinde, Behlül şu cevabı vermiş: —Öyle ise kulaklarını aç da emirlerimi yerine getirmeye hazırlan.

BEHLÜL DARAĞACINDA

Gönlü perişan Behlül, Bağdat’ta çocukların elinden bunalmıştı. Onu nerede görseler taş atıyorlar, her yandan saldırıyorlardı. Aciz kalınca yerden bir küçük taş alıp onlara verdi, yalvardı. Dedi ki: Bu kadar taş atın bari büyük taşlarla beni topal etmeyin. Taştan ayağım yaralanırsa, oturarak namaz kılmaya mecbur kalırım. Nihayet bir taş, onu ciddi şekilde yaraladı, canı yandı, gönlü […]

BEHLÜL VE MEZARLIK

Behlül, elinde bir sopa, mezarlıkta geziyor, bazı mezarlara, onu kırıp dökecek kadar vuruyordu. Dediler ki: A deli herif! Neden bu mezarları döversin? Behlül: Bunlar gittiler ama sayıya sığmaz yalanlar söyleyip yattılar, uyudular. Bu, burası benim sarayım dedi, bu, burası benim köşküm, bu; benim malları, şu; benim altınlarım dedi. Şu; tarlam, bunlar da; bağım, bahçem dediler. […]

EN FAZLA OLAN ÜÇ ŞEY

Bir bayram günü Harun Reşit bayramlık güzel elbisesini giyerek Behlül Dana’nın ziyaretine gitmiş. Behlül, halifeye üç soru sormuş: Yeryüzünde, yeraltında ve gökyüzünde en fazla olan şey nedir? Harun Reşit cevaben; “ Yeryüzünde canlı, yeraltında ölü, gökyüzünde de kuşlar en çoktur” demiş. Behlül Dana “Hayır bilemedin. Söylediklerin her ne kadar zahiren öyle görünse de işin hakikati […]

SENİN İŞİN DAHA ZOR

Behlül Dana’nın menkıbelerinden kitaplar meydana getirilmiştir. Bunların hepsi insanları iyiliğe, doğruluğa, Allah rızasını kazanmaya özendirici bir nitelik taşır. Türk halkı arasında da bunlardan bir bölümü bilinmekte ve anlatılmaktadır.    Bir hac ibadeti sırasında Harun Reşid ve Behlül yüksekçe bir yere oturup oradan ibadet ve dua eden ve bu arada ağlayıp gözyaşı döken insan selini seyrediyorlardı. Behlül […]

ÇARŞI PAZAR AĞALIĞI

Behlül Dana bir gün Harun Reşid’den bir vazife istedi. Harun Reşid de ona çarşı pazar ağalığını (denetimini) verdi.     Behlül hemen işe koyuldu. İlk olarak bir fırına gitti. Birkaç ekmek tarttı hepsi normal gramajından noksan geldi. Dönüp fırıncı ya sordu:     “Hayatından memnun musun, geçinebiliyor musun, çoluk-çocuğunla ağzının tadı var mı?”     Adam her soruya olumsuz cevap verdi. […]

BEHLÜL DANE VE ÜÇ KURU KAFA

Behlül Dana Hazretleri, bir gün pazara üç tane kuru kafa getirerek satmaya başlamış ve her üçüne de ayrı ayrı fiyat takdir etmişti. Bu kafaları kaça satıyorsun diyenlere, birini bir paraya, birini on paraya, birini de ağırlığınca paraya sattığını söyledi.     Behlül’ün bu tuhaf hareketlerini seyrederlerken biri dayanamayarak:     -Ey Behlül! Bunların üçü de kurumuş kafalar olduğu halde […]

BEHLÜL DİVANE

Bir gün adamın biri Behlül’e akıl danıştı: -Ey Behlül Dana, ben zengin olmak istiyorum, bana ne tavsiye edersin?  Behlül bir an düşünüp cevap verdi:  – Demir al, demir sat.     Demir ticareti eski çağlardan beri kârlı bir iş olarak biliniyordu. Çünkü demir hiç fire vermeyen, daima üstüne koyan bir maddeydi. Adam Behlül’ün tavsiyesine uyup demir ticaretine […]

CENNET KÖŞKÜ

Halife Harun Reşit döneminin ermişlerinden Behlül Dana bir gün düzgünce kesilmiş tahta parçalarından eve benzer bir şey yapıyordu Bunu Harun Reşit’in hanımı Zübeyde görüp ne yaptığını sordu Behlül: – Cennet köşkü yapıyorum efendim, diye cevap verdi Dindar bir kadın olan Zübeyde köşke müşteri çıktı: – Bu köşkü bana satar mısın? – İsterseniz satarım – Kaç […]

Previous Posts