Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gotmls domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the wp-pagenavi domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Niyazi KAPTAN | Kişisel Web Sitesi | Page 74

Kişisel Web Sitesi

CÜNEYD-İ BAĞDADİ VE GÜNAH

Cüneyt-i Bağdadî Hazretlerinin müritlerinden Ebu Amr şöyle anlatıyor:  — Bir gün pazarda gezerken bir güzel kadın görüp tekrar tekrar baktım. Sonra hata ettiğimi anlayıp tövbe, istiğfar ettim. Akşama eve geldiğimde evde bir kadın vardı. Bana: — Efendi bugün yüzünüzü kararmış görüyorum, acaba nedendir, dedi. Ben tenha bir yerde aynayı alıp baktım ki, hakikaten yüzüm sim […]

İMANI OLMAYANIN HAYRI

Cüneyt-i Bağdadî (k.s.) bir kış gününde bir Mecusi’nin kuşlara yem dağıttığını görür ve aralarında şöyle bir konuşma geçer: – Sen hayır yapıyorum diye kendini boşuna aldatıyorsun. Allah evvelâ imanı farz kılmış, geri kalan hayır-hasenatı ondan sonra emretmiştir. İman etmedikçe senin bu yaptığın iyilik Allah indinde makbule geçmez  – Ben de biliyorum kabul olunmayacağını. Fakat Allah […]

ALTI YÜZ DİRHEMLİK İP

Bağdat. Dul bir kadın… Altı öksüz çocuğu ve bir de ihtiyar ana. Kadın geçimi sağlamak üzere, hafta boyu el emeği verir, göz nuru döker iplik eğirir, pazara çıkar ve anası ile çocuklarının rızkını temin etmeye çalışırdı.     Vakti tamam olunca bu dul kadın vefat eder, çocukların bakımı ise ihtiyar kadına kalır. Kadın pazara her hafta çıkamıyor, […]

BASRANIN GÜLÜ; HASAN-I BASRİ

Basra’lı Şem’ûn kendi halinde bir mecusidir. Müslümanlarla içli dışlıdır ve bir sürü güzel haslet edinir. Kimseyle uğraşmaz, yalan söylemez, sözünde durur ve cömerttir. Sonra o gül yüzlü komşusunu (Hasan-ı Basri Hazretlerini) çok beğenir, uzaktan bile görse ayağa kalkar, hürmetle yol verir.     Hasan-ı Basri, Şem’ûnun Müslüman olmasını çok ister. Hatta bazı geceler sabahlara kadar yalvarır onun […]

KURTLARIN VAZİFESİ

Bir gün Yusuf-i Bahir ani isminde bir zât kendi kendine; “Bâyezîd-i Bistâmî’nin yanına gideyim. Eğer, açıktan bir keramet gösterirse velî olduğunu kabûl edeyim. Böylece onu imtihan etmiş olayım.” diye düşündü. Bu düşünce ile Bâyezîd-i Bistâmî’nin bulunduğu yere geldi. Bâyezîd-i Bistâmî onu görünce buyurdu ki; “Biz kerametlerimizi, talebelerimizden Ebû Saîd Rai’ye havale ettik. Sen ona git.” […]

HEDİYE

En büyük velilerden biri olduğunda şüphe bulunmayan Beyazıd-ı Bestâmi’yi ölümünden sonra bir dostu rüyasında gördü ve kendisine sordu:  – “İlahi huzurda seni nasıl karşıladılar?”  Beyazıd-i Bestami cevap verdi:  – Bana, “ne getirdin?” diye sordular.  Ben de dedim ki :  “Bir dilenci bir padişahın huzuruna çıkınca ona ne getirdin diye sormazlar, dile bizden ne dilersen” derler. […]

KUTUP

Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri başından geçen bir hadiseyi şöyle naklediyor:  — Benim süluke başladığımda 70 bin kadar keşfi keramet sahibi veli vardı. Bunlar arasında ehl-i ilim olanlar da çoktu. Fakat Cenab-ı Allah o asrın kutbiyyet makamını bir ümmiye ihsan etmişti. Bu zat akşam – sabah ömrünü demircilikle geçiren ve evlad ü iyalinin nafakasını temin etmekle meşgul […]

DELİNİN VELİYE TAVSİYESİ

Beyazıd-i Bestamî hazretleri. Bir gün tımarhanenin önünden geçiyor. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla bir şeyler dövdüğünü görüyor:  – Ne yapıyorsun? Hizmetçi: – Burası tımarhanedir. Delilere ilâç yapıyorum. — Benim hastalığıma da bir ilâç tavsiye eder misin?  — Hastalığını söyle. — Benim hastalığım günah hastalığı… Çok günah işliyorum..  — Ben günah hastalığından anlamam… Ben delilere ilâç hazırlıyorum..  Parmaklığının […]

BEYAZID’IN ŞEYHİ

Beyazıd-ı Bestamî Hazretlerine:  — Şeyhin kimdir? Diye sordular. O:  — Bir kadındır, dedi.  — Bu nasıl iştir, diyenlere şöyle anlattı:  — Bir gün cezbeye kapılmış dalgın dalgın gidiyordum. Yanımda bir çuval unu olan bir kadın gördüm. Kadın bana:  — Şu çuvalımı götür, dedi. Ben, gücüm yetmez, diyerek oradaki kafes içindeki aslana çıkmasını işaret ettim. Aslan […]

KÖPEK BİLE KABUL ETMEZ

Beyazıt, Hacca genellikle yaya olarak giderdi. Yetmiş kere hac etmişti. Bir gün, hac yolunda halkın susuzluktan dolayı çok zor durumda olduklarını gördü. Hacıların başında toplandıkları ve sıkıştıkları bir su kuyusunun yanında bir köpek gördü. Köpek kendisine baktı. “ Bu köpek için su bul” diye ilham geldi. “ Arı, duru ve makbul bir haccı, kim bir […]