ACELE ŞEYTANDANDIR
Allah Resûlü’(sas)nün her sabah namazından sonra tekrarladığı dualardan biri şu mealdeki dua idi: “Allah’ım, imanı bize sevdir ve onu kalplerimizde güzelleştir, gönüllerimizi onunla donat; küfre, fıska ve isyana karşı içimizde tiksinti uyar ve bizi rüşte ermişlerden, doğru yolu bulmuşlardan eyle.” Aslında bu dua, Hucurât suresinin 7. ayet-i kerimesinden alınmıştır. Müfessirlere göre, söz konusu ayet, Benî […]
ALLAH (C.C.) DEVEYİ İĞNE DELİĞİNDEN GEÇİREBİLİR Mİ?
Necip Fazıl’a, “Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi?” diye sormuşlar. “Evet geçirir” demiş. Bunun üzerine “deveyi mi küçültür, yoksa iğneyi mi büyültür?” demişler. Necip Fazıl, İlahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş: – Ne deveyi küçültür, ne iğneyi büyültür. Gökteki yıldızları senin gözbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır geçirir.
LOKMAN (A.S.) GİBİ BABA OLMAK
Allah (cc) Kuran’da Peygamber kıssalarına, ibret alın, örnek alın diye yer veriyor. Her Peygamberin kıssasında farklı yol işaretleri, hayat dersleri bulabilirsiniz. Lokman suresinde, Peygamber olan bir babanın oğluna nasihatlerini görürsünüz. Bu nasihatleri okurken dikkati çeken konulardan biri Hz. Lokman’ın oğluna hitap şeklidir. Bu hitap şekli üzerine farklı kaynaklara bakınca bunun sadece Lokman (as)’ın üslubu olmadığı görülür. Neredeyse […]
YİRMİ SANİYE
Şeytan hizmetçi kılığına girmiş ve yirmi sene Cüneyd-i Bağdadî Hazretleri\”nin yanına gidip gelmişti. Bir türlü gönlüne vesvese vermeye, ona istediklerini yaptırmaya muvaffak olamamıştı. Bir gün: – Ey Üstad! Yoksa siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? dedi. Hazreti Cüneyd: – Sen lanetli İblissin. İlk geldiğin andan beri seni tanıyorum, buyurdu. Şeytan: – Ey Sultanü\”l Muhakkikin! Sizin […]
GÜZEL ŞEYLERİ ERTELEMEYİN
Bir gün eşim, beni çok şaşırtarak: ‘Biliyorum ki onu seviyorsun’ dedi.’ Ona da zaman ayırman gerekiyor.’ Karımın, ziyaret etmemi istediği ‘öbür kadın’ 19 yıldır dul olan annemdi. İşimin yoğunluğu ve üç çocuğumun beklentileri sebebiyle annemi görme fırsatım pek olamıyordu. O akşam annemi yemeğe ve ardından sinemaya davet ettim. Endişelendi ve hemen ‘İyi misin, her şey […]
ALLAH’TAN KORKMUYOR
Hüsnü Mübarek yardımcılarından birine, “Söyle bakalım, ben mi büyüğüm yoksa Nasır mı büyük” diye sormuş. Bunun üzerine yardımcısı “Tabii ki siz büyüksünüz efendim” demiş. Mübarek “Neden büyüğüm” demiş. Cevap, “Nasır İsrail’den korkardı siz korkmuyorsunuz o yüzden” olmuş. Mübarek yine sormuş “Söyle bakalım ben mi büyüğüm yoksa Enver Sedat mı büyük.” Cevap, “Siz büyüksünüz” olmuş. “Neden” […]
KIBLE SAĞA DOĞRUYDU
Adam, bineceği otobüsün kalkmasına bir saatten fazla bir süre olduğu için, terminalin yarı aydınlık koridorlarını arşınlıyordu. Ellerini yıkamak üzere biraz ilerideki mescide yanaştığında, iş tulumları giymiş bir genç ona doğru gelerek: – Herhalde namaz kılacaksınız!. dedi. Abdest alma yerimiz de mevcuttur. Adam,… elindeki sigaranın külünü delikanlının ayakları dibine silkelerken: – Sen herhalde görevlisin!. diye diklendi. […]
SÜLEYMAN A.S. HÜKMÜ
Adam’ın biri Davut a.s. şikâyet ediyor: Falan zatın koyunları benim ekili tarlama girmiş, mahsulümü yedirmiş, davacıyım. Davut, koyunların sahibine soruyor: Ne dersin? Koyun sahibi: Evet, doğrudur diyor. Davut, mademki itiraf ediyorsun, o halde koyunları tarla sahibine ver diyor. İki taraf bu hüküm üzerine dışarı çıkıyorlar. Fakat Süleyman bu hükmü anlayınca başka suretle hüküm verilse daha […]
KÜÇÜK HEDİYE
On dokuzuncu asrın, zengin ve cömert devlet adamlarından, Serasker ve Sadrazam Hüsrev Mehmet Paşa, doksan küsur yaşına kadar yaşamıştı. Enderun tarihi müellifi Ata Bey; sünnet olacağı zaman, babası Tayyar Ağa, onu büyüklerin ellerini öptürmeye götürmüş. Bu arada Hüsrev Mehmet Paşa’ya da gittiklerinde Paşa: Ah yavrum, fakir zamanıma rastladın! Demiş. Sonra bir çekmecenin önünde bir müddet […]
YANLIŞ FİKİR VEREN KOMŞUNUN AKİBETİ
Ebû Müslim Havlânî, maneviyat büyüklerinin hem de ileri gelenlerindendir. Kendisi ibadette, ahlâkta, züht ve takvada örnek bir tasavvuf büyüğüdür. Tabiîn zamanında İslâm’a girmiş, ciddî bir araştırma tahkikten sonra girdiği İslâm’da öylesine ilerlemiş ki, kendinden önce girenler ondan sonraya kalmış, ondan feyiz alıp nasihat dinler olmuşlardır. Ebû Müslim’in kendisi ilerleyip de hanımı geride kalmış değildi. Hanımı […]