ŞİMDİ B.KU YEDİK
Argo bir cümlenin yer aldığı levhanın hikâyesi oldukça enteresan. Muhtemelen Necmeddin Okyay’a ait ebruyla süslenen levhayı ilginç kılan ise “celi sülüs” yazı çeşidiyle yazılmış olan ibare.. İkinci Dünya Savaşı öncesinde Bakırköy’lü Ermenilerden Doktor Peştemalcıyan ailesiyle birlikte Türkiye’den Almanya’ya göç edip Berlin’de bir halı ve kilim mağazası açmıştı. Savaş başlayıncaya kadar işleri yolunda gitmiş, baba Peştemalcıyan […]
BEN O’NUN İŞİNE KARIŞMAM
Adamın biri bir gün bahçesinde otururken Hayvan dışkısından top yapan bir böceği görmüş, böcek pisliği ayakları ile yuvarlayarak giderken içinden şöyle geçirmiş: – Ey Allah’ım! Her şeyi çok güzel çok hoş yaratmışsın da, şu böceği sırf pislikle uğraşsın diye mi yarattın? Aradan bir kaç ay geçmiş adam umarsız bir hastalığa yakalanmış. Derdine kimseler çare bulamamış. […]
YILDIZ PARKI-BEŞİKTAŞ,İSTANBUL
Yıldız Parkı Korusu Beşiktaş ile Ortaköy arasında yer alan yaklaşık 46 hektarlık alanı ile kent içerisindeki en büyük korudur. Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) dönemindeki kayıtlarda ilk kez ismine rastlanan ve 1600’lü yılların başında “Kazancıoğlu Bahçesi” olarak anılmaya başlanan Yıldız Korusu, lale devrinin masalımsı “Çerağaneğlenceleri”nin düzenlendiği yer olarak da tarihte yer alıyor. Yıldız Köşkü’nün de içinde […]
SAHTE ŞIH
Türkmen evine cübbeli, sarıklı, uzun sakallı bir şıh misafir geldi. Buyur ettiler, köylülerle birlikte odaya aldılar, köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, şıh arada bir irkilir gibi yapıp “Hoşt” diyordu… Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar, merakla sordular: “Ya şıh hazretleri nedir arada hoşt dediğin?” Şıh: “Bir köpek […]
YARDIMSIZ BAŞARI, ZAFERİN TA KENDİSİDİR! (ÇOCUK TERBİYESİNİN ÖNEMİ)
Yirmi altı yaşındaydım. Amerika’ya yeni gitmiştim. Osgood’un araştırma asistanlığını yapıyorum. Aynı odada, John ve Gary adında iki asistan daha var. Bir cumartesi günü ofise gittiğimde, halının üstünde emekleyen bir oğlan çocuğu gördüm. Gary oğlunu getirmişti. Herkes kendi işini yapıyordu, ben de masama oturdum, çalışmaya başladım. Odada oldukça alçak meşin bir koltuk vardı. Fark ettiğimde, çocuk […]
MÜSLÜMANLAR YAHUDİLERDEN NİÇİN GERİ KALDI?
Pakistanlı araştırmacı yazar Dr. Faruk Saleem’in kaleme aldığı “Müslümanlar Yahudilerden neden geri kaldı?” başlıklı yazısı tüm İslam Dünyası’na uyarı manifestosu niteliğinde olup bu bilgiler ışığında silkinip kendimize gelmemiz uyarısını yapıyor. Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var. Peki, kaç Müslüman var: 1,4 milyar…Yani dünyada 1 Musevi’ye karşın 100 Müslüman var…Yahudiler Müslümanlardan niçin 100 kat daha güçlü, daha zengin, […]
YILDIZ ŞALE KÖŞKÜ-İSTANBUL
Beşiktaş, Ortaköy ve Balmumcu arasında, Sahilden başlayarak Beşiktaş tepesine kadar tüm yamacı kaplayan ve Boğaziçi’ne egemen bir konumda 500.000 m2lik bir alanı kaplayan Yıldız; Bir bahçe ve koruluk alana sığdırılmış saray, köşkler, yönetim yapıları ve parklar bütünüdür. Yerleşim tarihi Bizans dönemine dek inen bir koruluktur. İstanbul’un fethinden sonra “Kazancıoğlu Bahçesi” adıyla anılan bu koruluk, büyük […]
II. ABDÜLHAMİD HANIN ÇOK SEVDİĞİ ATI FERHAN
II. Abdülhamid Hanın en sevdiği atıdır. At, bir Arap aşiret reisine aittir ve bu atın savaş esnasında yaralanan sahibini sürükleyerek ölümden kurtardığını öğrenen Sultan daha görmeden bu ata aşık olur. Sahibinden satın alır. Ferhan kendisine kısa zamanda alışır, öyle ki efendisi üzerine bineceği zaman onun binmesini kolaylaştırmak için her seferinde eğilir. Sırf onun için Yıldız […]
MEVLİD’DEKİ YALANLAR, ŞİRK VE HEZEYANLAR
Vesiletü’n-Necat (Mevlid) adlı şiirini Süleyman ÇELEBİ Hicri-812 .1409) yılında Bursa’da yazmıştır. Şiirin tamamı 732 beyitten meydana gelmiş olup “Mesnevi” tarzında yazılmıştır. Süleyman Çelebi Ulu Cami’de imamlık yaptığı dönemde, kürsüye İranlı bir vaiz çıkar ve Bakara suresinin 285. ayetinde, müminlerin, “Allah’ın peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız” mealindeki ayeti izaha çalışır. Hz. Muhammed’in, İsa Peygamber ve diğer peygamberlerden […]
KANDİL GECELERİ BİD’ATTİR
Ülkemizde her yıl “Dinin kesin bir emri, fıkhi bir mecburiyeti imiş” gibi kutlanılan bu gecelerin, İslam’ın iki temel kaynağı (Kur’an ve sünnet) tarafından “kutsal” ilan edilmedikleri tartışmasız bir gerçektir. Kandil geceleri diye bilinen geceler; Mevlid, Regaib, Miraç, Beraat ve Kadir Geceleridir. Bu gecelere Kandil denmesinin sebebi; Osmanlı padişahı 2. Selim (1566-1574) zamanında; minarelerde kandiller yakılarak […]