Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gotmls domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
KÜÇÜK HEDİYE | Niyazi KAPTAN

Kişisel Web Sitesi

KÜÇÜK HEDİYE

On dokuzuncu asrın, zengin ve cömert devlet adamlarından, Serasker ve Sadrazam Hüsrev Mehmet Paşa, doksan küsur yaşına kadar yaşamıştı.

Enderun tarihi müellifi Ata Bey; sünnet olacağı zaman, babası Tayyar Ağa, onu büyüklerin ellerini öptürmeye götürmüş. Bu arada Hüsrev Mehmet Paşa’ya da gittiklerinde Paşa:

Ah yavrum, fakir zamanıma rastladın! Demiş. Sonra bir çekmecenin önünde bir müddet bir şeyler karıştırmış ve çocuğa hediye olarak zarflı bir kahve fincanı hediye etmişti. Çocuk kahve fincanını ne yapsın. Bir sandığın köşesine atılmış. Aradan uzun yıllar geçmiş. Ata Bey evlenmiş, çoluk, çocuk sahibi olmuş. Nihayet, gözden düşmüş. Yıllarca, görevden uzak, azledilmiş olarak yaşamış. Ev eşyalarını ucuz ucuz satmaya başlamış. Evini rehin etmiş. Ekmek parası olmadığı bir günün akşamında hatırına, Hüsrev Mehmet Paşa’nın fincanı gelmiş. “ Götürüp, şunu satayım da beş on kuruş alayım! “ Demiş. Fakat hemen satamamış. Bedestende hararetli bir müzayede sonra fincan iyi bit fiyatla satılmış. Ata Bey bütün borçlarını ödemiş, evini rehinden kurtarmış, geri kalan para ile de, bütün aile efradı ile hacca gitmiş.

Bir Cevap Yazın