Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gotmls domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the wp-pagenavi domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
FİL YAVRULARI | Niyazi KAPTAN

Kişisel Web Sitesi

FİL YAVRULARI

Akıllı bir adam, Hindistan da dostlarından iki üç kişinin uzak bir seferden geldiklerini, aç ve çıplak bir halde bulunduklarını gördü. Bilgiden doğma merhameti coşup “ Hoş geldiniz” dedi, güller gibi açıldı. Biliyorum karnınız bomboş, pek açsınız. Açlıktan adeta Kerbela’ya düşmüşsünüz. Bu yüzden bütün mihnetlere uğramışsınız. Fakat dostlar aman Allah için olsun sakın fil yavrusu yemeyin. Şimdi gideceğiniz yolda filler vardır benim öğüdümü can-ü gönülden dinleyin. Yolunuzdaki fil yavrularını avlamak istersiniz. Bu gönlünüze pek hoş gelir. Onlar pek kuvvetsiz. Pek latif ve semizdir. Fakat anaları pusudadır, onları korur. Yavrusunun ardından feryadı figan ederek yüz fersah yol yürür, evladını arar durur. FİL YAVRULARI Akıllı bir adam, Hindistan da dostlarından iki üç kişinin uzak bir seferden geldiklerini, aç ve çıplak bir halde bulunduklarını gördü. Bilgiden doğma merhameti coşup “ Hoş geldiniz” dedi, güller gibi açıldı. Biliyorum karnınız bomboş, pek açsınız. Açlıktan adeta Kerbela’ya düşmüşsünüz. Bu yüzden bütün mihnetlere uğramışsınız. Fakat dostlar aman Allah için olsun sakın fil yavrusu yemeyin. Şimdi gideceğiniz yolda filler vardır benim öğüdümü can-ü gönülden dinleyin. Yolunuzdaki fil yavrularını avlamak istersiniz. Bu gönlünüze pek hoş gelir. Onlar pek kuvvetsiz. Pek latif ve semizdir. Fakat anaları pusudadır, onları korur. Yavrusunun ardından feryadı figan ederek yüz fersah yol yürür, evladını arar durur. Hortumundan ateşler saçar, dumanlar savurur. Yavrularına merhameti çoktur. Sakın ha yavrularını avlamayın” dedi. Yavrum, veliler de Allah çocuklarıdır. Onlar ortada olsun, olmasın. Onlar, yolda kıtlığa düştüler, susuzlukları artıkça arttı. Ansızın yolda yeni doğmuş güzel bir fil yavrusu gördüler. Sarhoş kurtlar gibi başına üşüştüler. Onu tertemiz yiyip bu işten ellerini yıkadılar. Yoldaşlarından biri, onlara öğüt verdi. O adamın öğüdü hatırındaydı. Bu söz adamın o fili kebap edip yemesine mani oldu. Eski ve tecrübe görmüş akıl, sana yeni bir baht bağışlar. Onlar fil yavrusunu yiyip yattılar, uyudular. O aç adamsa sürüyü bekleyen çoban gibi uyanıktı. Birdenbire baktı ki kızgın bir fil çıkageldi. Önce o gözetleyene gelip çattı. Ağzını üç kere kokladı. Fakat ondan hiçbir kötü koku gelmedi. Birkaç kere etrafın da dönüp dolaşarak gitti. O iri fil, adama hiç dokunmadı. Uyuyanların hepsinin ağızlarını kokladı, hepsinden de koku aldı. Yavrusunu kebap edip yiyenleri hemencecik paraladı öldürdü. O anda hepsini de birer, birer paralıyor, onlardan hiç de ürkmüyordu. Onların her birini havaya kaldırıp yere vurarak parçalamaktaydı. Hortumundan ateşler saçar, dumanlar savurur. Yavrularına merhameti çoktur. Sakın ha yavrularını avlamayın” dedi. Yavrum, veliler de Allah çocuklarıdır. Onlar ortada olsun, olmasın. Onlar, yolda kıtlığa düştüler, susuzlukları artıkça arttı. Ansızın yolda yeni doğmuş güzel bir fil yavrusu gördüler. Sarhoş kurtlar gibi başına üşüştüler. Onu tertemiz yiyip bu işten ellerini yıkadılar. Yoldaşlarından biri, onlara öğüt verdi. O adamın öğüdü hatırındaydı. Bu söz adamın o fili kebap edip yemesine mani oldu. Eski ve tecrübe görmüş akıl, sana yeni bir baht bağışlar. Onlar fil yavrusunu yiyip yattılar, uyudular. O aç adamsa sürüyü bekleyen çoban gibi uyanıktı. Birdenbire baktı ki kızgın bir fil çıkageldi. Önce o gözetleyene gelip çattı. Ağzını üç kere kokladı. Fakat ondan hiçbir kötü koku gelmedi. Birkaç kere etrafın da dönüp dolaşarak gitti. O iri fil, adama hiç dokunmadı. Uyuyanların hepsinin ağızlarını kokladı, hepsinden de koku aldı. Yavrusunu kebap edip yiyenleri hemencecik paraladı öldürdü. O anda hepsini de birer, birer paralıyor, onlardan hiç de ürkmüyordu. Onların her birini havaya kaldırıp yere vurarak parçalamaktaydı.

One thought on “FİL YAVRULARI

Bir Cevap Yazın