PEYGAMBERE BAĞLILIK
Mekke’nin fethinden sonra İslâm’ı kabul edenler arasında Hz. Ebû Bekir’in babası Ebû Kuhâfe de bulunuyordu. Yaşı sekseni aşmış, âmâ bir kişi olan Ebû Kuhâfe, Hz. Peygamber’in huzurunda hidayete ermekte geç kalmışlığını telâfi edercesine aşkla kelime-i şahadet getiriyordu.
Bu esnada sevinmesi gereken “Sıddıyk” (yürekten tasdik edip, sorgusuz sualsiz bağlanan) lakaplı Ebû Bekir ağlıyordu. Fakat bu ağlayış bir sevinç ağlayışı değil üzüntü ağlayışıydı. Bu, meclisteki herkesin hayretine sebep olmuştu. Sordular :
– Ey Ebû Bekir, neden sevinilecek bir günde gözyaşı döküyorsun? Cevap verdi :
– Allah’ın Resulünün en büyük arzusu amcası Ebû Talibin Müslüman olmasıydı. Fakat bu dileği bir türlü gerçekleşmedi. Ben isterdim ki şu anda benim babamın yerinde şahadet getiren Ebû Talib olsun, babamın Müslüman olmasından dolayı benim gönlüm hoşnut olacağına, amcasının Müslüman olmasından dolayı Allah Resulünün gönlü hoşnut olsun. İşte bu olmadığı için ağlıyorum.
80 YILDIR İMANSIZDI YUNUS HÜRMETİNE