Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gotmls domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the wp-pagenavi domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
BÜYÜK VELİ OLACAK ÇOCUK | Niyazi KAPTAN

Kişisel Web Sitesi

BÜYÜK VELİ OLACAK ÇOCUK

Bâyezîd-i Bistâmî (k.s.) hazretlerinin ileride büyük bir insan olacağı küçüklüğünde belliydi. Nitekim Şakîk-i Belhî hazretleri bir gün, onu çocukluğunda arkadaşları ile oynarken görmüş, ‘Bu çocuk büyüyünce zamanın en büyük velisi olacak’ buyurmuştu.

    Âlimlerden bir zat, yine bir gün Bâyezîd hazretlerini görünce çok sevmiş, zekâ ve anlayışını ölçmek için:

    ‘Güzel çocuk, namaz kılmasını biliyor musun? Diye sormuştu. Bâyezîd-i Bistâmî(k.s.) de:

    ‘Evet, Allah dilerse, becerebiliyorum cevabını vermişti. O âlim zat:

    ‘Nasıl? Diye sordu. Bâyezîd hazretleri de:

    ‘Rabbimin emrini yerine getirmek üzere tekbir alıyor, Kur’ân-ı Kerim’i tane tane okuyor, tazim ile rükûya gidiyor, tevazu ile secdeye ediyor, vedalaşarak selâm veriyorum, dedi. O zat bu tarife hayran kalarak:

    ‘Ey sevimli ve zeki çocuk! Sende bu fazilet ve derin anlayış varken, insanların gelip başını okşamasına niçin izin veriyorsun? Diye sordu.

    Bâyezîd hazretleri, bu soruya da yaşından umulmayacak hakimane bir cevap verdi. Buyurdu ki:

    ‘Onlar beni değil, Allah Teâlâ’nın beni süslediği o güzelliği mesh ediyor, okşuyorlar. Bana ait olmayan bir şeye dokunmalarına nasıl mâni olabilirim.

Bir Cevap Yazın