Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gotmls domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
HER KES KENDİ ATEŞİNİ GETİRİR | Niyazi KAPTAN

Kişisel Web Sitesi

HER KES KENDİ ATEŞİNİ GETİRİR

Abbasilerin en ihtişamlı dönemi Harun Reşit dönemidir. Harun Reşit adaletiyle nam salmış Müminlerin Emiri sıfatını hakkıyla taşımış bir Hak aşığıdır…

Harun Reşit bir gün yolda meşhur Veli Behlül Dana ile karşılaşır.

“Sizi gördüğüme çok sevindim. Uzun zamandır sizinle görüşmeyi arzu ediyordum.” der. Behlül’ün üstü başı, sanki uzun bir yolculuktan gelmiş gibi, toz toprak içindedir…

Behlül gülerek:

“Oysa benim böyle bir arzum yoktu.” cevabını verir.
 
Halife manayı anlamakla birlikte devam eder:

-Nereden geliyorsunuz böyle?

—Cehennem’den! 

Herkes bir anda şaşırır kalır, hatta çevredekiler gülüşmeye başlarlar. Halife:
-Ne işiniz vardı orada?, deyince; Behlül anlatır:

-Bir çorba içmek arzusu ile çorba hazırlamak istedim.Amma nereye baktım ise çorbamı pişirmek için bir ateş bulamadım. Uzun zaman aradıktan sonra, en sonunda “bari Cehenneme gideyim, biraz ateş alıp gelirim” diyerek cehenneme gittim.

Bu sözleri duyan kimileri kendilerini tutamaz basarlar kahkahayı… Uçmuş iyice bu deli diye düşünürler. Ancak ciddiyetini koruyan Halife:

-Bari sonunda çorbanızı pişirebildiniz mi? diye sorunca Behlül:

Cehennemin kapısına geldiğimde Cehennem Bekçisi Malik ile karşılaştım.

Bana “buraya niçin geldiniz?” Diye sordu.

Çorba pişirmek için bir ateş aradığımı ama bulamadığımı, en sonunda Cehennem’e gelmeye karar verdiğimi söyleyince, O dev cüsseli, insanı dehşete düşüren çehreli koca melek kahkahalarla gülmeye başladı…

Ne oldu, seni böyle güldüren nedir? Diye sordum. Şöyle söyledi:

-“Ey Behlül aradığın şey burada bulunmaz. Her insan ateşini dünyadan kendisi getirir…”

Bir Cevap Yazın