AKLIMDAN GEÇENLERİ OKUDUN-ROMAN YAZAR: NİYAZİ KAPTAN
Eczacı Eda Başer her gün olduğu gibi işine gitmek için evinden çıktı fakat arabasını çalıştıramayınca taksici Muhittin’i aradı ama o da uzakta olduğundan Kenan’ın minibüsüne bindi. Eczanenin önüne geldiğinde araçtan indi, çalan telefonunu açtı ve yolun karşına geçmek için hareket etti. Tam o sırada şiddetli bir fren sesi duyuldu ve özel bir araç Eda’ya çarparak havaya fırlattı. Kontrolsüz bir şekilde yere düşen genç kadın hemen Yanlarındaki Hastaneye kaldırıldı.
Eda’nın babası Ahmet, eşi Semih annesi Nimet hanım ve çocukları İlker ve Beril ile Mahalleden arkadaş ve komşuları hemen hastaneye geldiler. Uzun süren hastane Ameliyatlar ve yoğun bakımlardan sonra iyileşen Eda işinin başına döndü ama arada bir fark vardı kazadan sonra beyninde oluşan bir değişiklik ile karşısındaki herkesin aklından geçenleri okuyordu.
Doktorlarından ikisi Eda’nın bu özelliklerini biliyorlar ve ona yardımcı olmak üzere çalışıyorlardı. Bu arada Doktorlardan birinin arkadaşı olan Başkomiser Mehmet bey Eda ile görüşerek onun bu özelliğini suçluları tespit etmede kullanabilmek için anlaştı. Yakalanan suçluların akıllarından geçenleri polislere aktararak itiraf etmelerini sağladı.
Soygun girişiminde bulunulan bankada para yatırmak için bulunan Eda soyguncuların silahının sahte olduğunu anladığından girişimlerini önlemiş oldu ve bankanın ödül olarak verdiği parayı yaralanan güvenlik görevlisine vererek tüm ülkede bir anda herkes tarafından tanındı, 1 hafta boyunca tüm gazete ve televizyonlar ondan bahsetti. Büyük bir kuruluşun açılışına katılan devlet büyüklerine yapılacak olan bombalı saldırıyı önlemelerine yardımcı oldu.
Oğlu İlker ve arkadaşları Liseler arası yarışmada Türkiye birincisi oldular ve o yıl girdikleri Üniversite Seçme ve Yerleştirme sınavında ilk derecelere girdiler ve gelen teklifleri değerlendirerek aynı üniversitesin değişik bölümlerine girdiler.
Eda, kendisinde oluşan bu özelliği kaybedene veya tedavi olana kadar ücret almadan iyi işlerde kullanmaya devam etti.
ZAMANININ EN GÜZEL BİR O KADAR DA BAHTSIZ PRENSESİ