Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gotmls domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Şubat | 2013 | Niyazi KAPTAN | Page 60

Kişisel Web Sitesi

Şubat, 2013

VERMEYİNCE MABUD NEYLESİN SULTAN MAHMUD

Sultan Mahmut, kılık kıyafetini değiştirip dolaşmaya başlamış. Dolaşırken bir kahvehaneye girmiş oturmuş. Herkes bir şeyler istiyor: Tıkandı baba, çay getir Tıkandı baba, oralet getir. Bu durum Sultan Mahmut un dikkatini çekmiş. Hele baba anlat bakalım, nedir bu Tıkandı baba meselesi? Uzun mesele evlat, demiş Tıkandı baba Anlat baba anlat merak ettim deyip çekmiş sandalyeyi. Tıkandı […]

RÜYADA VERİLEN CEZA

Mağripte, itibarlı bir âlim olan Ebü’l-Hasan, İmam-ı Gazali Hazretleri’nin İhya kitabını okuyunca “Sünnete ters” diye beğenmemiş ve Müslümanların elindeki İhya kitaplarının toplanıp yakılmasını emretmiş. Cuma günü yakılmasını kararlaştırmışlar. Ebü’l-Hasan cuma gecesi rüyasında ders okuttuğu camie girmiş. Bakmış ki caminin köşesinde parlayan bir nur; Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Hz. Ebû Bekr ve Hz. Ömer (r.anhümâ) ile oturuyorlar. […]

MEZARLIKTAKİ ATEŞ

Bir gün Emir-ül müminin Hz. Ömer (r.a) dervişlere bahşiş verdi, mal ihsan etti. Bir kişi bir oğlan çocuğu ile geldi. Ömer (r.a) buyurdu; —Sübhanallah! Bu çocuğun sana benzediği kadar, birbirine benzeyen kimse görmedim. Muhakkak ki bu oğlan sana benzer. O kişi dedi ki: —Ya emir-el müminin! Bu oğlanın acâib ahvalinden sana haber vereyim. Ben sefere […]

KİMSENİN YAPTIĞI YANINA KALMAZ

Abbasi halifelerinin beşincisi Harun Reşit, sarayının bahçesindeki bir gülfidanını çok beğenir. Yaprağı, kokusu, görünüşüyle dikkatini çeken gülü özel bakıma alması için bahçıvana emir verir. Bahçıvan üzerine titremeye başlar gülün. Ne var ki, sakınan göze çöp batar derler ya. Aynen öyle olur. Bir sabah bahçıvan gelip bakar ki, gülün dalına konan bir bülbül, ne kadar yaprak […]

KIZIMI KİME VEREYİM?

Merv şehri kadısının bir kızı vardı. Ülkedeki, ileri gelen zengin, makam ve mevki sahibi kimseler bu kızı isteyince hiç birine vermedi. Bu zatın Mübarek adlı, bağına-bahçesine bakan bir kölesi vardı. Aradan iki ay geçmiş meyveler olgunlaşmış bolluk bereket gelmişti. Efendisi, Mübarek’ten üzüm isteyince, toplayıp geldi. Getirdiği üzüm çok güzel olmasına rağmen henüz olmamıştı, başka üzüm […]

KISMETİNİ BEKLEMEK

Öğrencilerinden birinin eline bir testi verip kuşluk vakti çeşmeye gönderir Fakirullah Hazretleri. Ne var ki öğrenci çeşmenin başına varınca oradaki çocuklarla oyuna dalar, ta ikindiye kadar oyun sürer. Nihayet gün batarken aceleyle testiyi doldurup döner. Bunca vakittir orada oyuna dalan öğrenciyi bu defa arkadaşları aralarına alıp hırpalamak isterler. Ancak Fakirullah Hazretleri müdahale ederek der ki: […]

KARINCA İLE HZ. SÜLEYMAN (a.s)

Bir gün Süleyman Peygamber (a.s) bir karıncaya bir yıllık yiyeceğinin miktarını sorar. Karınca da, “Bir buğday tanesi yerim” diye cevap verir. Cevabın doğru olup olmadığını kontrol etmek isteyen Süleyman Peygamber (a.s) karıncayı bir şişeye koyar. Yanına da bir buğday tanesi koyarak hava alacak şekilde şişeyi kapatır. Ondan sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi […]

İKİ EKMEK EKSİK

Bir gün iki kişi, Rabia-tül Adeviyye’yi ziyarete geldiler. İkisi de açtı. “Yemeği helâldir” diye içlerinden yemek yemek geçti. O anda kapıya biri gelerek, Allah rızası için bir şeyler istedi. Rabia hazretleri evdeki iki ekmeğini buna verdi. Gelen sevinerek gitti. Bir saat kadar sonra bir kişi kucağında bir yığın ekmekle geldi. Rabia hazretleri ekmekleri saydı. On […]

İHTİYAR FAKİR VE SULTAN MELİKŞAH

Yaşlı bir adam, Selçuklu Veziri Nizâmü’l Mülk’ün huzuruna girmek istedi. Nizâmü’l Mülk, ihtiyacını sordu. Adam, — Ben, Allah Resulünün (s.a.v.) elçisiyim. Sultan Melikşah’la görüşeceğim.” diye cevap verdi. Nizâmü’l Mülk “bu sözün izahını” istedi. İhtiyar adam — Eğer beni onun huzuruna çıkarırsanız mesajımı ileteceğim. Aksi halde onu görene ve bende olan şeyi ona nakledene kadar bekleyeceğim, […]

NASIL BİR HIZIR BEKLİYORDUN?

Akşehir Kaymakamı, Lâdikli Ahmet Ağa’ya: – Ahmet Ağa, demiş siz hep görüşüyorsunuz, bir de bana göster Hızır Aleyhisselâmı! Ahmet Ağa, Kaymakamın talebine yuvarlak çerçeveli bir cevap vermiş: – Oğlum, nasipse görürsünüz inşallah! Demiş. Ahmet Ağa’nın hayranlarından olan Kaymakam, bir Ramazan günü, iftara yakın, iftar sofrasına oturmuşlar, ailecek iftar topunu bekliyorlar… Kaymakam  sigara tiryakisiymiş. Kaymakam tiryakiliğin […]

Previous Posts Next posts