Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gotmls domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/niyazikaptan.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Şubat | 2013 | Niyazi KAPTAN | Page 53

Kişisel Web Sitesi

Şubat, 2013

FİL YAVRULARI

Akıllı bir adam, Hindistan da dostlarından iki üç kişinin uzak bir seferden geldiklerini, aç ve çıplak bir halde bulunduklarını gördü. Bilgiden doğma merhameti coşup “ Hoş geldiniz” dedi, güller gibi açıldı. Biliyorum karnınız bomboş, pek açsınız. Açlıktan adeta Kerbela’ya düşmüşsünüz. Bu yüzden bütün mihnetlere uğramışsınız. Fakat dostlar aman Allah için olsun sakın fil yavrusu yemeyin. […]

ZİKRİ BIRAKMA

Birisi her gece Allah der durur, bu zikrinden ağzı tatlılaşır, zevk alırdı. Şeytan “Ey çok söz söyleyen, bunca Allah demene karşılık onun Lebbeyk demesi nerede? Allah tahtından bir cevap bile gelmiyor. Böyle utanmadan sıkılmadan ne vakte dek Allah deyip duracaksın” dedi. Adamın gönlü kırıldı, başını yere koydu, yattı. Rüyada yeşiller giyinmiş Hızır’ı gördü. Hızır “ […]

FARE İLE DEVE

Bir fareceğiz, bir devenin yularını eline aldı. Kurula, kurula yola düştü. Deve, tabiatındaki mülayimlik yüzünden onunla beraber yürümeye koyuldu. Fare “ Ben, ne de pehlivan, ne de yiğit ermişim” diye gurura düştü. Düşüncesinin ışığı deveye aksetti. “ Hele şuna da bak. Ben sana gösteririm!” dedi. Gide, gide bir büyük ırmak kenarına geldiler. Öyle büyük, öyle […]

İBRAHİM ETHEM’İN KERAMETİ

İbrahim Ethem’den rivayet edilmiştir; Bir yerde deniz kıyısında oturmuş, o can sultanı, hırkasını dikmeğe koyulmuştu. Ansızın oraya bir emir geldi. O emir, şeyhin kullarındandı. Şeyhi tanıyıp hemen secde etti. Şeyhin hırka dikmekte olduğunu görüp şaşırdı. Şekli de değişmişti, huyu da! Emir, kendi kendisine; “ Öyle bir ulu sultanlığı terk etti de şu yoksulluğu tercih etti. […]

KURU AKIL NEYE YARAR

Bir bedevi, devesine iki dolu çuval yüklemiş gidiyordu, birisi onu durdurup lafa tuttu. Vatanından sorup konuşturdu ve hakkında bir sürü bilgi sahibi oldu. Sonra dedi ki: “ O iki çuvalda neyle dolu? Doğru söyle!” Bedevi “ bir tanesinde buğday var. Öbüründe kum, yiyecek bir şey değil.” Dedi. Adam “ Neden bu kumu doldurdun” diye sordu. […]

HEPSİ İHTİYARLIKTAN

İhtiyarın biri, bir doktora “ Dimağım yorgun, aklım yerinde değil.” Dedi. Doktor dedi ki  “ O akıl zayıflığı ihtiyarlıktandır.” İhtiyar “ Gözüm de kararıyor.” Dedi. Doktor “ Koca ihtiyar, ihtiyarlıktan.” Dedi. Adam “ Arkam dehşetli ağrıyor.” Deyince, doktor dedi ki: “A zayıf ihtiyar, ihtiyarlıktan!” Adam “ Ne yiyorsam hazmedemiyorum.” Dedi. Doktor “ Mide zayıflığı da […]

İBLİSTEN DOST OLUR MU?

Rivayet ederler: Muaviye köşkünde bir bucakta uyumuştu. Köşkün kapısı içerden kilitliydi çünkü Muaviye halkın gelip gitmesinden yorulmuştu. Ansızın birisi onu uyandırdı. Muaviye gözünü açınca adam gözden sır oldu. Kendi kendisine “ Köşke kimse giremez. Bu küstahlıkta, bu cürette bulunan kim acaba?” Dedi. Etrafı dolaştı, gizlenen adamdan bir iz bulmak için her tarafı araştırdı. Kapı ardında […]

ADAM İLE AYININ DOSTLUĞU

Bir ejderha bir ayıyı yakalamıştı. Yiğidin biri giderken ayının bağırmasını duydu. Ayı, ejderhadan feryat edince o er ayıyı onun pençesinden kurtardı. Hile ile babayiğitlik birleşti, er de ejderhayı bu kuvvetle alt edip öldürdü. Ejderhanın gücü vardır ama hilesi yoktur. Ayı ejderhadan kurtulup o babayiğit erden o keremi görünce, Eshab- Kehf’in köpeği gibi onun peşine takıldı. […]

AĞIZA KAÇAN YILAN

Akılı birisi, atına binmiş geliyordu. Uyumakta olan birisinin ağzına da bir yılan kaçmak üzereydi. Atlı onu görüp adamcağızı kurtarmak yılanı ürkütüp kaçırmak için koşmaya başladı fakat fırsat bulamadı. Aklı kendisine yardım ettiğinden pek akıllı kişi olduğundan o uyumakta olan adama şiddetlice birkaç topuz vurdu. O şiddetlice vurulan topuzun acısı, adamı bir ağaç altına kadar kaçırdı. […]

LOKMAN’IN TEVAZUSU

Tertemiz bir kul olan lokman, gece gündüz kullukta çevik ve gayretli değil miydi? Efendisi, onu ileri tutar, oğullarından üstün görürdü çünkü lokman, kul oğluydu ama efendiydi, heva ve hevesten hürdü. Lokman’ın efendisi, kendisine yemek getirdiler mi, Lokman’a adam gönderip çağırtır, Önce o yemeğe Lokman el sürer, efendisi de ondan sonra yerdi. Bu suretle onun artığını […]

Previous Posts Next posts