Kişisel Web Sitesi

YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK!

Şems-i Tebrîzî hazretleri Şam’dan Konya’ya gelirken, yol üzerinde bulunan bir hana uğrayarak burada yatmak istedi. Fakat uğradığı bütün hanların dolu olduğunu, hiç kalacak yerlerinin olmadığını öğrenince, camide sabahlamak istedi. Camiye gidip yatsı namazını cemaatle kıldı. Cemaat dağıldığında, o hâlâ duaya devam ediyordu. Duasını bitirdiğinde, camide kimse kalmamıştı. Cübbesini çıkarıp başının altına koyarak uzandı. Günlerce süren yolculuğun verdiği yorgunlukla hemen kendinden geçti. Bir müddet sonra caminin kapılarını kilitlemek üzere gelen görevli, camide birinin yattığını görünce, yanına yaklaşarak:
“Burada yatılmaz kalk!” dedi.
Şems-i Tebrîzî hazretleri doğrularak:
“Benim kimseye bir zararım dokunmaz. Garibim, uzak yoldan geliyorum. Hanlarda da yatacak yer yokmuş, başka kalacak bir yerim de yok. Bırak da burada sabahlayayım.” dedi.
Camiyi kilitlemek için gelen kişi;
“Beni uğraştırma, sana kalk dışarı çık dedim, yoksa yaka paça seni dışarı atmasını bilirim.” diye karşılık verdi.
Şems-i Tebrîzî hazretleri, bu son sözler üzerine bir tuhaf oldu. Hemen ayağa kalktı. Cübbesini toplayarak sessizce kapıdan dışarı çıktı. Camiden çıkmasını isteyen görevli, onun arkasından bakarken, anîden boğuluyormuş gibi oldu. Bunun üzerine;
“İmdat boğuluyorum!” diye bağırmaya başladı. Bu sesi işiten imam efendi koşarak geldi ve ona;
“Ne oldu, niye bağırıyorsun?” diye sordu. Kayyum durumu anlatınca, imam efendi hemen camiden çıkıp koşarak, Şems-i Tebrîzî hazretlerine yetişti.
Kendisine;
“Efendim, o cahildir, bir terbiyesizlik etmiş. Ne olur onu affedin!” dedi. Şems-i Tebrîzî hazretleri imam efendiye baktı. Üzüntülü bir şekilde:
“Onun işi benden çıktı. Benim yapabileceğim bir şey yoktur. Ancak imanla ölmesi için dua edebilirim.” buyurdu.

Bir Cevap Yazın