Kişisel Web Sitesi

HAK, HUKUK

Ormanda kötü bir dönem yaşanıyormuş. Büyüklere, güçlülere yem olan güçsüz hayvanlar iyi saklanıyor, kendilerini iyi koruyorlarmış.

Bu durum karşısında aslan, ayı ve tilki güçlerini birleştirmeye karar vermiş. Üçlü ittifak yapınca da bir başkan seçmek gerekmiş ve aslan oy birliğiyle başkan, ayı ile tilki de eşit başkan yardımcıları olmuş.

Bu idari meseleleri hallettikten sonra avlanmaya çıkmışlar ve örgütlenmenin meyvelerini kısa sürede almışlar. Yardımcılarının desteğiyle aslan bir yaban eşeği yakalamış, sonra bir ceylanı kıstırmış olan ayıya yardım etmişler, ceylan da yakalanmış. Ardından, aslan ile ayının korkuttuğu bir tavşan tilkinin pençelerinin arasına düşmüş.

Üçü de yüklü olarak ilk buluşma yerlerinde bir araya gelmiş. Üçünün de neşesi yerindeymiş, ama üçünün de karnı açlıktan gurulduyormuş.

Avları ortaya koymuşlar ve aslan ayıya dönüp sormuş:

“Şimdi bunları paylaşma zamanı geldi. Tabii ki hakka ve hukuka göre paylaşacağız. Söyle bakalım ayı senin fikrin nedir?”

Ayı hemen cevap vermiş: “Durum ortada sayın başkan, yaban eşeği sizin, ceylan benim, tavşan da tilkinin…”

Aslanın gözünde yıldırımlar çakmış ve bir pençede ayının başını gövdesinden ayırmış. Sonra tilkiye dönmüş:

“Bu senin arkadaşın haktan hukuktan hiç anlamayan cahilin tekiymiş… Şimdi sen söyle bakalım fikrini!”

Tilki, sesi biraz titreyerek ama tereddütsüz cevap vermiş:

“Sayın başkan hakkın ve hukukun gereğinin ne olduğu ortadadır. Yaban eşeği öğle yemeğinizdir. Bunu yedikten sonra biraz dinlenir, akşam yemeği olarak ceylanı yersiniz. Sonra isterseniz tavşanı çerez yapar, isterseniz sabah kahvaltısına saklarsınız.”

Aslan bu cevaptan çok hoşlanmış, “aferin sana” demiş, “böyle hakça düşünmeyi, hukuku nerede öğrendin?”

Tilki cevap vermiş: “Nereden öğreneceğim Sayın Başkan, şu ayının başsız gövdesine baktım, o anda hepsi bir çırpıda aklıma geliverdi…”

***

Bir Cevap Yazın